estambul tours ve sosyoloji bilgileri33


estambul tours ve sosyoloji bilgileri33 Çöküş dönemi Osmanlı fikir adamlarının en önemlilerinden biri olan Said Halim Paşa, İslamcı bir devlet, siyaset ve fikir adamıdır. Derin bir İslami kavrayışa sahip olduğu, eserlerinde ve şahsiyetinde açık bir şekilde görülmektedir. Paşa’nın hayatı varlık içinde geçtiğinden Malta’daki sürgün hayatı dışında sıkıntı yüzü gömıedi. Oldukça okuyan, geniş kültüre sahip bir devlet adamı idi. Yoksullara yardım elini uzatır ve sanat ustalarını korurdu. Kendisi de musikişinastı ve iyi ud çalardı.estambul tours Piyano çalmasının yanı sıra tenis ve satranç oynadığı ve hüsn-i hata büyük önem verdiği bilinmektedir.
Paşa; kibar, alçak gönüllü, sıcakkanlı, iyi ahlaklı, nazik, dürüst bir insandı. O, İttihat vc Terakki Cemiyeti nin kuklası ve esiri değildi

yel içindeki aşırılıkları frenleyen ve özellikle Enver Paşa ile Cemal Paşa’yT*iT tutan bir denge ve itidal unsuru idi. Paşa’nın siyasi şahsiyeti yanında bir de müf '''S liği söz konusudur ki, mütefekkirliği siyasi şahsiyetine oranla daha önemlidir önemli vasfı “düşünen foirtoya” olmasıydı. O aynı zamanda “İslâmctlık”
cim olarak küçük olmakla birlikte insanı tefekküre sevk ederler. Büyük meseleleri, şanyla çözümlerken ortaya orijinal fikirler sürer.
Paşa, batı medeniyeti ve ,so,syal hayatını yakından tanımış olmasına rağmen, kendj kültür ve medeniyetine, özellikle Türk Milletine yabancı değildi. O kendi milli değerle rine bağlı, aydın bir fikir ve devlet adamı idi.
Said Halim’in, düşüncesinin tabii bir sonucu olarak Mustafa Kemal in Anadolu’da empeıy'alizme karşı vermiş olduğu Milli Mücadele Hareketini sonradan değil, başından beri açıkça destekleyen bir şahsiyet olduğu ve kardeşi Abbas Halim Paşa nın bu harekete maddi yardımlarda bulunduğu, kendisine ait 1921 tarihli mektuplardan anlaşılmaktadır.
Said Halim Paşa, Malta’da sürgünde iken Amerika ve Fransa devlet başkanlan ile İngiltere başbakanına yazdığı ve Ermeni meselesini de açıkladığı tefeiTuatlı mektubunun Amerika devlet başkanı Wilson üzerinde büyük bir tesir yaptığı, bu mektup üzenne Ermenistan Devletini kurmakla görevlendirilen General Harbord’un uyarıldığı belirtilmektedir. (Bostan, 1992:95-111).
Ermeni terörist Şmacıyan’ın itiraflarına göre; Said Halim Paşa, İtalyan Milli Bankalarından 2 milyon sterlin borç para bularak, Mustafa Kemal’e sevk edilmek üzere silah alacaktı.estambul tours Bu konuda, İtalyan bankalanyla 6 Aralık 1921’de Said Halim Paşa kontrat imzalayacağından, Şuacıyan acele davranarak bir gün öncesinde Paşa’yı öldürdüğünü açıklamaktadır. (1997:199-200).
Eserleri
Said Halim Paşa’nın eserleri olarak sekiz kitabından başka, hatıralan, mektuplan ve Dîvân-ı Âlî’nin sorularına yazılı olarak verdiği cevaplar bulunmaktadır. Onun kitaplan hacimli olmamakla beraber, ciltler dolduracak kadar derin muhtevalıdır. Paşa’nın her eserinde bir yenilik göze çarpar. Bu nedenle eserleri başlı başma bir değer taşımaktadır. Eserlerinde üzerinde durduğu konulardan biri. Batının sosyal ve siyasal özelliklerinin yanı sıra, İslam toplumlarının içinde bulunduğu sorunlar ve bu sorunlardan çıkış yollandır. Onun bu konudaki düşünceleri İslam toplumları için canlılığmı ve önemini hala muhafaza etmektedir.
Eserleri şunlardır;
1. Ta'assub: Said Halim’in ilk eseri bu olup, 1910 yılmda Sırâtımüstakîm dergisinde "Mehmed" imzasıyla “Ta’assub-t İslâmî ve Ma'nâ-i Hakikiyyesi" yayınlanmıştır. Kitap olarak Taassub adıyla 1917’de iki defa basılmıştır. Fransızca olarak kaleme alınan eser, Tahir Hayrettin Paşa tarafından tercürr^e^'*'nrııştır. Paşa bu e.serinde Garp ile
Şark arasındaki düşmanlığın sebepleri üzerinde durmaktadır. Batının Müslümanlara isnat ettiği din taassubunun, aslında Müslümanlara karşı yapılan haksızlıkların ve zulümlerin bir sonucu olduğunu belirtmektedir.
2.Mukallidliklerimiz: Eser “Mehmed” imzası ile 1911 ve 1914 yıllarında iki kez Isa-sılmıştır. Paşa, bu eserde Batının siyasi ve içtimai miiesseselerini taklit etmekle uğradığımız ve uğrayacağımız felaketler üzerinde durmaktadır. Her değişikliğin iyi sonuçlar getireceğini düşünmenin bir gaflet olduğuna, özellikle örf ve adetlerin değişmesi ile gerileme ve çöküşlerin başlayacağına dikkat çekmektedir.
J. Meşnıtiyet: Bu eser “Mehmed" imzası ile 1911 yılında kitap olarak yayınlandı. Paşa, bu kitapla meşnjtiyet idaresinin tesirleri ve neticelerinin ne olacağı üzerinde durmakta ve tercüme yoluyla alınan bir anayasanın bizim siyasi ve içtimai hayatımızla bağdaşmayacağını belirtmektedir.
4.Buhrân-t İdimaîmiz: Eser “Mehmed" imzasıyla 19l6’da iki defa basıldı. Aynı eser 1918’de Sebilürreşâd dergisinde “Prens Said Halim Paşa” imzasıyla tefrika edildi. Paşa bu eserinde, vaktiyle güçlü, kuvvetli ve zinde olan Osmanlı toplumunun kısa bir zamanda nasıl çöktüğünün sebepleri üzerinde durmaktadır. Ona göre Osmanlı toplumunun kuvvet ve zindeliğini yeniden kazanabilmesi için, ahlaki meziyetlerin ve terbiyenin ilme, faziletin de bilgiye tercih edilmesi gerekmektedir.
5.Buhrân-t Fikrimiz: 1917’de “Mehmed”, 1919’da da “Prens Said Halim Paşa” imzasıyla iki defa basıldı. 9 Ocak 1919’dan itibaren de Sebilürreşâd dergisinde tefrika edilmeye başlandı. Paşa bu eserinde Türk aydınının Batı hayranlığı üzerinde durmakta, bu hayranlığın bir hastalık olduğu ve bu hastalıktan kumılmadıkça Türk’ün bağımsızlığına halel geleceğine işaret etmektedir.
6.İnhitât-t İslâm Hakkında Bir Tecrübe-i Kalemiyye: Paşa’nın bu eseri 1918’de kitap olarak, 12 Eylül 1918’den itibaren de Sebilürreşâdia “Akvâm-ı Islâmiyyenin Esbab-ı İnhitâtı" adıyla tefrika edilmeye başlandı. Bu eserde Müslümanlann gerileme ve özellikle XDC. ve XX. yüzyıllarda felakete düşmelerinin nedenleri tespite çalışılmaktadır. Paşa, Osmanlı aydınlarmm İslâm toplumunda görülen aristokratik ve demokratik karakterleri geliştirmeye ve yükseltmeye gayret etmeleri gerektiğini ve milli esaslanmızı da, idare edenle edilenler arasındaki hak ve vazifelerin daha iyi anlaşılıp tatbik olunmasını temin edecek tâdil ve ıslahat çalışmalanna hasretmeleri gerektiğini belirtmektedir.
7.İslâmlaşmak: Paşa’nın önemli eserlerinden biri olan İslamlaşmak, Mehmed Akif tarafından Fransızcadan tercüme edilerek 15 Kasım 1918’den itibaren Sebilürreşâd’da tefrika edilmeye başlandı. Aynı yıl içinde müstakil kitap olarak da basıldı. Bu eserde “İslamlaşmak” tâbirinin nasıl anlaşılması gerektiği hususu üzerinde durulmakta ve Müslümanlığın inanç, ahlak, cemiyet ve siyaset sistemlerini içine alan bir bütün olduğu tezi ortaya konulmaktadır.
Said Halim Paşa’nm adı geçen bu yedi eseri 1919 yılında 183 sayfadan oluşan bir külliyatta toplanarak. Buhranlarımız adıyla basılmıştır. Bu eser M. Ertuğrul Düzdağ tarafından sadeleştirilerek 1973’de Buhranlarımız, 199Tde de Said Halim Paşa - Buhran -lanmtz ve Son Eserleri adıyla; N. Ahmet Özalp tarafından da Toplumsal Çözülme adıyla 1983’de, ikinci baskısı da 1985’te yayımlanmıştır. Paşa'nın
The Reform of Müslim Society' adıyla İngilizce ve aynı yıl Urducaya tercüme edi)^, neşredilmiştir. 1935 ve 1940 yıllarında Hindistan’da tekrar İngilizce olarak yayınianJ* tır. 1967 yılmda da Karaçi'de bir İngilizce baskısı daha yapılmıştır. Eser, Mehmed tarafından Fransızcadan Tiirkçeye tercüme edilerek Sebılürreşâd tn Ankara da çıkan 5^^ yılarında 1922 yılının Şubat-Mayıs aylannda, “İslâm’da Teşkılât-ı Siyâsiye adıyla tefnij^ edilmiştir. Paşa bu eserinde İslâm’ın siyasi ve toplumsal meseleleri üzerinde durarak; k lâm’ın nıüesseselerinin Batı müesseseleriyle aynı olmadığını ve İslâm ın ayrı bir dünj., görüşünün olduğunu belirtmektedir. Yine devlet başkanının millet tarafından seçilmejj^ ni; Meclis-i Mebusan’ın milletin güzide kişilerinden oluşmasını ve bu meclisin hüküıtit. tin çalışmalannı kontrol etmesi gerektiğini belirtmektedir. Paşa nın adı geçen eseri Ahmet Özalp tarafından sadeleştirilerek 1987’de İslâm ve Batı Toplumtannda 5ı>«sa/ Kurumlar adıyla müstakil olarak, 2003’te de Said Halim Paşa —Bütün Eserleri içinde neşredilmiştir. Yine bu eser Düzdağ (1991’de, Said Halim Paşa - Buhranlarımız ve S(n Eserleri içimle) ve Kara (1986’da, Türkiye'de İslâmcıltk Düşüncesi c. I içinde) tarMmâzn sadeleştirilerek yayınlanmıştır.
9- Mektupları: Said Halim Paşa, Malta’da sürgünde iken Amerika Devlet Başkanı Wilson; İngiltere Başbakanı Loyd George ve Fransa başkanı Monsieu Clemencea’ya birer mektup göndermişti. Mektupların muhtevalan aynı olup 38 sayfadan ibaretti. Paşa mektuplarında Birleşmiş Milletler teşkilatmı kurmakta olan bu devlet ileri gelenlerine, OsmanlI Devleti nin dünya üzerindeki misyonunu hatırlatıp, Osmanlıyı dışlayarak dünya üzerinde barışın sağlanmasının mümkün olamayacağı ikazında bulunuyordu.
10. Hatıraları: Said Halim Paşa siyasi hatıralarını kaleme almış, ancak bunlan şahadeti dolayısıyla tamamlayamamıştır. O’nun hatıralarından bir bölümü Sebilürreşâd dergisinin 29 Haziran 1922 tarihli sayısında “Türkiye’nin Harb-i Umumiye İştirakindeki Sebepler” başlığı ile yayınlanmıştır. Paşa, hatıralarında Osmanlı Devleti’nin harbe girişinin isabeti ve İtilaf Devletleri’nin takındığı olumsuz tavır ve oyunlan üzerinde ve Anadolu'da emperyalizme karşı verilen mücadelenin önemi üzerinde durmaktadır.
11. Dîvân-t Âlî Suallerine Yazılı Olarak Verilen Cevaplar: Paşa, I. Dünya Sava-şı’ndan yenilgi ile çıkılması üzerine, Osmanlı Mebusan Meclis’inde kurulan Yüce Divân’da dönemin hükümetlerinde görev alan diğer üyelerle birlikte sorgulanmıştır. 5 Kasım - 21 Aralık 1918 tarihleri arasında Divân-ı Âlî’nin somlarına yazılı olarak verdiği cevaplar dönemin Vakit gazetesinde tefrika edilmiş ve 1933 yılında da Harp Kabinele -ri’nin İsticvabı adıyla yayınlanan kitapta bir bölüm olarak yer almıştır (bk. s. 246-333) Bu bölüm ağırlıklı olarak, Divân-ı Âlî tarafından Paşa ya vakitsiz harbe girilmesi Ermeni ve Rum tehciri gibi
II- Sosyoloji Açısından Önem Taşıyan Fikirleri
Said Halim Paşa şüphesiz bir sosyolog değildir. Devlet ve siyaset adamlığının yanında İslamcılık fikir hareketinin sosyal ve siyasi teorisyenliğini yapan bir kişi olarak bı-linmektedir, Nitekim İslam miiesseselerinin nasıl olması gerektiği hususunda önemli teklifler sunan bir düşünürdür. Onun önemli özelliklerinden biri de Batı ve İslam toplum-larını iyi tanıması, olaylan incelerken sosyal şartları ve bu şartlann doğuşunu hazırlayan sebepleri iyi tahlil ederek toplumsal çözüm önerilerinde bulunmasıdır. Yaklaşık bir asır önce yaşamış olan Said Halim Paşa, bize son dönem Osmanlı tarihinin tecrübesini yansıtmakta ve sosyal tarihimize ışık tutarak günümüzde de devam eden benzer problemlere getirdiği çözüm önerileri önemini ve canlılığını muhafaza etmektedir. (Bilican, 1998:x; Gül, 1994;i, v-vi, 25; Pekasil, 1998:8; Bulanık, 2004:112).
Bilindiği üzere Müslüman Türk toplumu son iki asırdan beri hızlı bir .sosyal ve kültürel değişim süreci içerisinde bulunmaktadır. Bu süreçte ana temayül Batılılaşmadır. estambul toursAncak ilk zamanlarda aydınlarımız arasında çok yaygın olan Batı hayranlığı, günümüzde giderek yerini Banda aradığını bulamamanın verdiği bir hayal kırıklığına bırakmış bulunmaktadır. İşte Said Halim Paşa, Türk aydınlan arasında Batı hayranlığı ve mukallitliğinin yaygın olduğu bir dei'irde. Batı hayranı olmayan ender mütefekkirlerimizden biridir.
Said Halim Paşa, sosyoloji terimi karşılığında <ilm-t ahval-i içttmaiyye> tabirini kullanmaktadır. (Buhranlarımız, 1330:30). Burada Onun sosyal dayanışma, ekonomik ve .sosyal tekamül, sosyal değişme. Batılılaşma, modernleşme, kültür değişmesi, kültür yabancılaşması, toplumsal çözülme, kurtuluş gibi sosyolojik açıdan önem taşıyan görüşleri üzerinde durulacaktır.
M. Cengiz Yıldız, Paşa’nın düşünce sistemine sosyolojik nitelik kazandıran üç kavramın bulunduğunu, bunların da sosyal dayanışma, ekonomik tekamül ve sosyal leka -mül olduğunu belirtmektedir. (1994:5). Bu çalışmada, Said Halim Paşa’nm görüşleri verilirken M. Ertuğrul Düzdağ’ın 199Tde Buhranlarımız ve Son Eserleri adıyla yayınlanan çevirisi esas alınacaktır.
Sosyal Dayanışma
Said Halim Paşa’nın üzerinde önemle durduğu ve sık kullandığı kavramlann başında dayanışma (tesanüt) kavramı öne çıkmaktadır. (Yıldız, 1994:53). Paşa’ya göre, toplumsal bağlar <mazide birlikte geçirilen hayat ile ecdattan kalan manevî ve fikrî miras -tan> doğarlar. < Yani cemiyeti meydana getiren fertler arasındaki birlik ve beraberliği te -min eden bağlar, insanlar ile zamanın müşterek eseri olan anane ve teamüllerin mey> -dana gelmesi ile teşekkül eder. Bu bağların yerini insanların hayal edecekleri başka bir bağın tutamayacağını> belirterek milletin dayanışmasında önemli bir yeri olan örf, adet ve geleneklerin değiştirilerek yabancılardan alınan değerlerin hiçbir zaman o millete fay-da,sı olamayacağını vurgulamaktadır. (1991:95).
Said Halim Paşa, dayanışma kavramını sosyal ve siyasi boyutları ile ele alarak, sosyal kanunların toplumu kurduğunu ve koruduğunu, siyasi kanunların ise toplumu nizama soktuğunu ve ilerlemesini sağladığına dikkat çekmektedir (1991:111). Yine İslam toplumunda siyasi hakimiyet ve siyasi müesseselerin toplumdaki sosyal dayanışmadan çıktıklarını ifade etmektedir. (1991:194). Paşa, şahsın
Said Halim Paşa’ya göre; millet, <birbiriyle kaynaşabilen birtaktm t ve siyasî unsurların birleşmesi ile teşekkül eder. Bu unsurlar, uzun müddet bir,^' yaşamış, aynı lisanla konuşmuş, müşterek bis ve fikirlere sahip olmuş, kendileHne^ sus bir sanat ve edebiyat meydana getirmişlerdir. Kısacası millet, öteki insan topiui^ı^ nndan ayrtimalartna sebep olacak ahlakî ve ruhî bir kültür meydana S^drmişjg^^ topluluğudur>. Yine O, <İslam esaslarım, milliyeti inkâr ediyor veya kuvvetten clûşa^ yor diye tefsir etmeye hiçbir şekilde imkân> olmadığını, <İslam ’tn hücum ettiği, kü ırkçılığın sapıklığı, hurâfeleri, taassubu ve bencilliği> olduğunu, yoksa <lslâmiyf^ bütünü ile her çeşit milliyetçiliğe muhalif olarak> görmenin <çok büyük bir halas o|^ cağını belirtmektedir. (1991:214-215).
Paşa, her ne kadar 19H’de yayınlanan Meşrutiyet adlı eserinde Osırmnlı birliğini mj. liyet esasına göre değil, İslami birlik ve dayanışma esasma göre ele almanın gerekli olct ğunu savunursa da 1918’de yayınlanan İnhitât-ı İslâm Hakkında Bir Tecrübe-i Kalen^. ye ve İslâmlaşmak-3.0X1 eserlerinde milli tesanüt ve İslami tesanütün birbirlerini tanmj. layan unsurlar olduğunu ve İslamiyet’in milliyetçiliğe karşı olduğunu söylemenin mumkun olmadığmı belirtmesi (1991:26-27, I63-I66, 211-215), çağm gerektirdiği fikir değişikli-lerine açık olduğunu ve fikir taassubuna itibar etmediğini göstermektedir.estambul tours (Gül, 1994.12. 43). O, toplumun milli dayanışmasını her şeye rağmen sağlamak gerektiğine ve milli dayanışma fikrinden hiçbir şekilde vazgeçilemeyeceğine vurgu yapmaktadır. (lS^l-26).
İslami Dayamşma (Tesanüt)
Said Halim Paşa, İslam toplumlarının milli dayanışmanın yanında İslami dayanışına içinde de bulunmaları gerektiğini, bu iki dayanışmadan dolayı da üzerlerine özel ve genel vazifeler yüklendiğini ifade etmektedir. Özel vazifelerin <ferdin ahlâk ve fikir seviyesini yükseltmek, İslâm’ın ahlakî, İçtimaî ve siyasî esaslarım daha tam, daha mükemmel bir şekilde tathike> çalışmak, genel vazifelerin de diğer <Müslüman milletlerle tam bir dayanışma içinde yaşayarak, onlann hürriyet ve geleneklerine saygı gösterip, gelişip yük -selmelerine yardımda bulunmaktan> ibaret olduğunu kaydetmektedir. Paşa ayrıca <Müslüman milletler arasında yabancıların hükmü altına girmiş veya böyle bir tehlike içinde bulunanları kurtarmak da buna dahit> olduğunu, çünkü <bir millet hürriyet ve istikbâlini kaybetmekle tekâmül yolunu şaşırmış, varlığım tehlikeye koymuş oluyor ki, İs -lam dayanışması böyle bir hâle müsaade> edemeyeceğini belirtmektedir. Said Halim, insanlar arasında yayılacak olan <müsamaha, adalet ve eşitlik fikirleri> ve bunlardan doğacak <dayamşma ahengi> insanoğluna sonsuz nimetler ve manevi zevkler bağışlayacağını ve bunun da yeni uygarlığm üstünlüklerini oluşturacağım vurgulamaktadır 0991:179-180).estambul tours yazdılar.

tesettür fiyatları

tesettür modelleri

tesettür giyim

abiye

tesettür

tesettür elbise

armine

tesettür tunik

tesettür abiye

replika

replika telefon

replika telefonlar