tours estambul ve islam savasları45

tours estambul ve islam savasları45

 tours estambul
 sizlere en iyi yazılarımızı yazan tours estambul dediki Ey insanlar sizin için en tehlikeli iki şey; boş işler peşindepjy vehep uzun emeller beslemenizdir...Fazilet, en iyi maldır. Cömertlik, en güzel mücevherdir. Akıl,-jel ziynettir, ilim, en şerefli meziyettir.^ı-Faküı öyle biridir ki, insanları Allah’ın rahmetinden ümitsiz-jjiişiirmez ve onları Allah’ın rahmetinden yüz çevirtmez.^0. Fikir çatışmalarından hakikat çıkar, şj. Fikir sahibi her şeyden ibret alır.
^4- Fazilet; çok mal ve büyük işlerle değil, güzel kemâliyet ve ,1^1 işlerle olur.
55- Fazilet, gücü yettiğinde affetmektir.
96-Fasık ve günahkâr kimselerle arkadaş olmaktan kaçm, çünkü iiiik kötülüğe kavuşur.
97-Faziletlerin başı ilimdir.
98-Fazilet sahibinin kıymetini ancak fazilet sahibi bilir.

99-Fazla yemek ve yemek üstüne yemekten kaçının. Zira fazla ra kimse fazla hasta olur.
100-Fırsat karınca yürüyüşü ile gelir, yıldırım hızı ile gider.
101-Fırsat yaz bulutu gibi gelip geçer, elinize geçtiğinde fayda-aasını bilin.
102-Fakîh öyle biridir ki, insanları Allah’ın rahmetinden ümitle düşürmez ve onlara Allah’ın rahmetinden yüz çevirtmez.
>03-Gerçek mü’minin sevgisi, kızması, bir şeyi alması, yapması
hep Allah için olur.
•04- Günah işlenmeyen gün müminin bayramıdır.
Güçlük ve zorluklara karşı tahammülü olan eninde sonunda kavuşur.ek zengin elinin emeğiyle yetinendir. Böylece o kişi aynı zamanda gönül huzurunu da elde etmiş olur.
109-Geçimini mertçe kazanmaya çalış. Nefsini alçaklıktan koru ki, fakir olsan bile şerefli kalasın.
110Gençlik günlerini düşünmek, hasrettir.
m- Gerçek bilgin, bildiklerinin bilmedikleri yanında daha az olduğunu anlayandır.
112-Gaflet, insana gurur getirir, helake yaklaştırır.
113-Gerçek dost, ayıbını görüp nasihat eden, gıyâbında seni koruyan ve seni kendisine tercih edendir.
114-Gaddarlık, herkes için kötü bir şeydir. Şan, şeref sahibi ve büyük zâtlar için daha çirkindir.
115-Günâhlar birer dert olup, devâsı istiğfârdır.
116-Gerçekten de hak ağırdır, fakat tatlıdır; bâtılsa hafiftir, fakat insanı helâk eder.
117-Hikmet; akıllıların bahçesi, ermişlerin mesiresidir, gezinti yeridir.
118-Hakiki dost sıkıntılı zamanlarda, senin gurur ve izzet-i nefsini kırmadan, sana yardım edenlerdir.
119-Haksız kazanç ve ahlâksızlıklara düşmemeleri için memurlarınıza yeterince maaş ödeyiniz.
120-Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü haksızlıkla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.
121-Hased edenin sevgisi sözlerinde görülür. Kinini işlerinde gizler. Adı dost, fiili düşmancadır.
122-Hayâ ve cömertlik, ahlâkların en efdalidir.
123-Hased, bir dert ve hastalık olup, hased eden veya olunan helâk olmadıkça çâresi bulunmaz.
124-Harâmlardan çekinmek, akıllıların şânı, şereflilerin tabi-atındandır.
125-Hased eden dâima hastadır, cimri insan, dâimâ fakirdir.
126-Hasedcilerin en ehveni, hased ettiği kişinin elindeki ni’metlerin yok olmasını ister.
127-Hırs sahibinin ar ve hayâsı olmaz.
128-Haksızlık karşısında susanlar ve gerekli tepkiyi göstermeyenler bu yüzden gelecek her türlü belâya, musibete katlanmak zorundadırlar.
akıllıların bahçesi, ermişlerin mesiresidir, gezinti flikmet nereden gelirse gelsin alınız, söylenen söze bakı-
, Hilim hikmetin meyvesidir; gerçekse dalları, budaklarıdır.
, insanlarla öyle geçinin ki öldünüz mü ağlasınlar size; sağ z mı sevgiyle çağırsınlar sizi.
' insanların en âcizi, insanlardan kardeş edinemeyenidir; ^jndaha âciziyse kardeş edindikten sonra onu yitirenidir.
' j34- İsyan kılıcını kınından sıyıran, onunla öldürülür, jjg- İnsanda dil olmasa, insan söz söylemese, sûrete bürünmüş ^^urlıktan yahut başıboş bırakılmış otlayan bir hayvandan başka
jolabilirki?
136-İyiliği emret, kötülükten nehyet. Senden kesileni dolaş, javermeyene ver.
137-İki şey vardır ki sonu bulunmaz; Bilgi, akıl.
138-İnsan düşünüp plânlamadan giriştiği her işten daima zailli çıkar. Pişmanlık ve acı duymamak için önceden işin sonunu dü-İBinekve hesaplamak gerekir.
139-İnsanlar! Hedef önünüzdedir, ölüm saati ise arkanızdan i durmakta ona göre kendinize bir istikamet çizin.
140-İnsanlara muhabbet beslemek aklın gereğidir.
141-İlim; güzel bir mîrâs, genel bir ni’mettir. İnsaf, ihtilâfı gi-5İT, ülfeti getirir.
142-İlim; insanı akla götürür, kim ilim öğrenirse akıllanır. İlim; iıuihyâ eder, diriltir. Aklı aydınlatır, cehaleti öldürür.
143-İlim, insanı Allah’ın emrettiği şeylere götürür, tours estambul zühd ise o şlere erişilmesini kolaylaştırır.
144-İlim, maldan daha hayırlıdır. İlim seni, sen de malı korursun.
145-îmân ve haya, birbirinden kopmayan bir bütündür.
146-îmân ve ilim, ikiz kardeş ve birbirinden ayrılmayan avka-
^ gibidir.
^7‘ İhtiras, gâfillerin kalbinde şeytanların sultânıdır.
H8- İstişâre, danışma sana rahatlık, başkasına yorgunluktur. H9‘ İyiliği tamamlamak, yeniden başlamaktan daha hayırlıdır. ^5o- îmân ve haya, birbirinden kopmayan bir bütündür.
ilim, ikiz kardeş ve birbirinden ayrılmayan arka-
152-İlim, insanı Allah’ın emrettiği şeylere götürür, xüVvü ise o şeylere erişilmesini kolaylaştırır.
153-İhtiraslı kimse, hütünüyle dünyaya mâlik olsa hile yine îa-kirdir.
154-İlim; insanı akla götürür, kim ilim öğrenirse akıllanır, İlim-, rûhu ihya eder, diriltir. Aklı aydınlatır, cehaleti öldürür.
155-İyilikle emretmek, insanların en faz.îletli amelleridir.
156-İffet; nefsin koruyucusu ve kinlerden paldayıcıdır.
157-İnsan, sözü ile tartılır veya işi ile değerlendirilir. Seni ziynet yönünden ağır getirecek şeyi söyle ve kıymetini artıracak şeyi yap.
158-İslâmiyet, teslimiyettir. Teslimiyet, yakîndir. Yakın, tasdiktir.
Tasdik, ikrardır. İkrar, edadır, yerine getirmektir. T,dâ ise ameldir.
X59- İyi ve güzel ahlâk sahihi olan hir kimse, dostunun değil, düşmanının bile hatırını kırmak istemez. Bundan insanın dostuyla nasıl geçinmesi lâzım geleceği anlaşılır.
160-İhtiyarlığın, ölüm habercindıir.
161-İki şey vardır ki sonu bulunmaz: İlim, akıl.
162-İhtras, rızkı artırmaz.
163-İlim insanın huzurunu temin eder.
164İrfan ve zekâ birer nurdur. Onların a'ydıhVattığı -yoldan gidenler zarara ve pişmanlığa uğramazlar.
165-Kanaat tükenmez maldır.
166-Kendi ayıbını gören, başkalarının ayıbryla oyalanamaz.
167-Kim bütün gücüyle bir işe sarılırsa belâk öVur gider.
168-Kim halkın, ayıplarını görür, onları kınar iakat kendisi o işleri yaparsa ahmağın ta kendisidir.
169-Kötü bellenen şeylere sarılan kötülükle kmamr.
170-Kim, kendisini zarar ve teblike denizine atarsa gar\ batar.
171-Kendini bilmeyen, başkasını nasıl bilir?
172-Kötülüklerden kaçınan doğal olarab doğal olaral dereceleri elde eder.
173-Kendi nefsinden razı olan, aldanmıştır. Ona rur ve yolunu şaşırmıştır.
174-Kötü insan, hiç kimseye iyi zanbes\emez. Q\m! kendisi gibi görür.
175-Kâmil olan kimse, akh, arzu ve istek\erine g
Kalpler, kaplara benzer. Hayırlı olan, hayırla dolu olanıdır. Kardeşi için kuyu kazan, o kuyuya akıbet kendisi düşe.
,go- Korkaklık, ihtiras ve cimrilik, Allah’a karşı kötü zannın bir ^getirdiği kötü arkadaşlardır.
,81- Kalblerin gafletine, gözlerin uyanık olması fayda vermez. ,82- Kâmil mü’min gizli şükür eder, belâya karşı sabır eder, ümîd |j(je iken bile korkar.
,83- Kanaatkâr olmak, boyun eğme zilletinden daha hayırlıdır.
184-Kişi dili altındadır.
185-Kendisi amel etmeksizin Allah yoluna çağıran kişi, oksuz benzer.
186-Kadına itaat, öfke ve şehvet en kötü üç şeydir.
187-Kâmil mü’min gizli şükür eder, belâya karşı sabır eder, ümîd jînde iken bile korkar.
188-Mal ve çocuklar, dünya hayâtının ziynetidirler. Sâlih amel gdiinyadan ahirete götürülen mahsûldür.
189-Mal, harcandığı kadar sâhibine ikrâmda bulunur. Kişinin şüğı cimrilik kadar ona ihânet eder.
190-Mürüvvet; insanın, kendisini lekeleyecek şeylerden kaçın-îa ve güzellik kazandıracak şeylere yaklaşmasıdır.
191-Mal, sâhibini dünyada yükseltir, ahirette alçalhr.
192-Mal, isteklerin temelidir.
193-Mal-mülk toplayıp biriktirme, kime topladığın bilinmez.
194-Mal-mülk insanın gözünü doyurmaz, kalp zenginliğine çalış.
195-Malından vermeyeni zenginlerden sayma.
196-Mü’min, baktığında ibret alır. Bir şey verilirse, şükür eder, '''‘sibet ve belâya uğrayacak.
197-Mal, harcandığı kadar sâhibine ikrâmda bulunur. Kişinin ‘fbğı cimrilik kadar ona ihânet eder.
198-Mü’min, dünyaya ibret gözü ile bakar. İhtiyâcı için kar-‘**'1 doyurur. Dünyadan konuşulduğu vakit, nefret ve tenkid ku
'99- Mazlûma yardımcı ol, zâlime düşman kesil.
A kardeşim, insanlar yaratılışta kardeşimdir.
201-Nimetlerin kıymeti ancak zıtların karşılaştırılması ile anlaşılır.
202-Mürüvvet; insanın, kendisini lekeleyecek şeylerden kaçınması ve güzellik kazandıracak şeylere yaklaşmasıdır.
203-Nekeslik ayıptır; korkaklık noksan.
204-Nefsine zulmeden, başkasına karşı nasıl adaletle muâmele edebilir?
205-Nice kan vardır ki onu dil döker.
206-Ölümü fazla anan, dünyânın az nimetine de razı olur.
207-Öfl<e aklı bozar insanı doğru yoldan ayırır. Yanlış yönlere sevk eder. Allah akıl ve irfanla insanı hayvandan ayırmıştır. Ayrıca ilah-i nimetlerine ve ikramlarına kavuşturmak için sevap yolunu göstermiş, bunun içinde çalışmayı şart koşmuştur. İnsanın meydana gelen olaylardan etkilenmemesi mümkün değildir. Kimi insanlar kızgınlıklarını yenemeyip, kötü sonuçların doğmasına neden olurlar. İşte o anda o insanları hakkın istediği yöne çevirmek gerekir. Olgunlaşmanın başka ilacı ve çaresi yoktur.
208-Olgunluk üç şeyde gereklidir; Musibetlere sabır, isteklerde aşırıya kaçmamak ve isteyene vermektir.
209-Öfke, tutuşturulmuş bir ateş gibidir. Her kim ki öfkesine hâkim olursa, onu söndürür ve her kim onu salıverirse, ilk yanan kendisi olur.
210-Ölümü unutmak, kalbi paslandırır.
211-Ölümün belirtisi doğmaktır.
213-Önder önce kendini eğitmeli, sonra diğerlerini. Önce kendi edebiyle örnek olmalı, sonra öğüt ve nasihatle.
214-Olgunluk üç şeyde gereklidir: Musibetlere sabır, isteklerde aşırıya kaçmamak ve isteyene vermektir.
215-Öfke, tutuşturulmuş bir ateş gibidir. Her kim ki öfkesine hâkim olursa, onu söndürür ve her kim onu salıverirse, ilk yanan kendisi olur.
216-Ölç, biç, sonra kes; düşün, taşın, sonra söyle; anla, bil, sonra yap.
217-Pişmanlık çekmeden yaşamak için malın hakkını vermek gerek.
218-Ruh hastası olmak istersen tembel ol yeter.
219-Sabır belayı hafifleştirir.
tours estambul yazdı..